31 Temmuz 2013 Çarşamba

Ne Yazsam?

Aslında yazacak bir şeyim yok şimdilik. Ama sırf yazma alışkanlığım geri gelsin diye her fırsatta yazacağım arkadaş!

Ahanda yazacak konu buldum! :D Tiyatro!

Şimcik benim ezeli ebedi her türlü, geçmişten gelen geleceğe hiç eksilmeden giden iki tutkum vardır. Biri Fenerbahçe, diğeri Tiyatro. Fenerbahçe'nin akşam maçı olduğundan totem yapıyor ondan bahsetmiyorum. Gelelim tiyatroya. Benim hayatımda verdiğim en doğru karar üniversitedeyken Tiyatro Kulübü'ne girmek olmuştu. O günlerden sonra aşkım iyice büyüdü büyüdü büyüdü. Neyse tiyatroculara geçeyim. Bana göre Türk Tiyatrosunun tepesindeki isimler; Haluk Bilginer, Çetin Tekindor, Zafer Ergin, Can Gürzap, Genco Erkal ve rahmetli Cüneyt Türel'dir. Cüneyt Türel'i sahnede iki oyunda izledim, Genco Erkal, Can Gürzap ve Haluk Bilginer'i birer oyunda izledim. Çetin Tekindor ve Zafer Ergin izleyemedim. İçimde dert oldu. İnşallah dönerler de tiyatroya ben de keyifle izlerim. Neyse.. Haluk Bilginer'in oyunlarını bilen bilir. Birazcıkın pahalıdır biletleri ve aylar öncesinden tükenir. Hâliyle ben öğrenciyken bana lüks kaçıyordu Haluk Bilginer. Zaten Genco Erkal ve Can Gürzap okuluma geldiklerinden onları beleş izlemiştim. Rahmetli Cüneyt Türel'i de bir oyunda bir beleş diğer oyunda paralı izlemiştim ama sittin sene önce yani. Neyse Haluk Bilginer diyordum. Son 4 senedir her oyununa gitmek istiyorum Haluk Bilginer'in. Ama gidemiyordum. Neyse ki bu sene işe başladım. Ve o bilet parası artık ödenebilir seviyede gelmeye başlamıştı bana. 27 Mart 2013 tarihinde ( bakar mısınız bırakın oyunun tarihini, bileti aldığım tarihi bile hatırlıyorum :D ) bir de baktım ki 20-21 Nisan tarihlerinde Oyun Atölyesi'nde ( Haluk Bilginer'in tiyatro salonu ) Antonius&Kleopatra oynuyor ve biletler tükenmemiş! Bu oyuna geçen sene gitmeyi istedim ama öğrenci harçlığıyla zor arkadaş. Kaldı mı bu seneye. Ben boş bileti gördüğüm arkadaşıma mesaj attım ( C.K kodlu arkadaşım. Son sene çoğu oyuna beraber gittik ) Dedim durum bu. Bakındı o da. İlk başta bilet parasına o da çok dedi ama bilen bilir Kleopatra'yı da Zerrin Tekindor oynuyor yani. Hem Haluk Bilginer hem Zerrin Tekindor. C.K ikna oldu ve biletleri aldı ( banka hesabımda para olmadığı için biletleri de ona aldırdım, oyun günü biletimi ondan satın aldım :D ) 21 Nisan 2013 Cumartesi akşam 20:00...

27 Mart'ta başladı heyecan. Oyuna gitmeden bir gün önce " son 24 saat " moduna bile girdim :D Neyse oyun günü bir kaç saat erken buluştuk arkadaşla. İkimizin damak zevki balık dışında birdir. Ben balık severim o sevmez. Ama kokoreç... Ahh oruç oruç kendi canımı çektirdim iyi mi?! Gittik Mercan'da kokoreç yedik. Sonra o beni favori Waffle'cısına götürdü bi de waffle yedik ooohhh miss. Üstüne Kemal'ın Yeri'nde bir de çay... Ahh ahh. Acıktım.

Baş koyduk Oyun Atölyesi yoluna. E ikimiz de daha önce hiç gitmemiştik bilmiyoruz yolu. Bulmak biraz vaktimizi aldı ama bulduk sonunda. Girdik içeri Bi kere salonun girişi bile 1907 numara! Daha Antre'ydekn ortama aşık oldum ben. Sonra sahneye indik. Bir de ne göreyim? Kapıda orijinal çekim haliyle Bir Şekspir Müzikali'nin DVD'leri satılıyor. Aldım hemen tabi. Yine bilen bilir Haluk Bilginer'in eski oyunu. Neyse girdik oyuna. Perde açıldı ve Haluk Bilginer and Zerrin Tekindor karşımda!!! Tam anlamıyla " Allah'ım sana geliyorum !!! " modu. Güldük eğlendik çookkk tatmin olmuş bir şekilde ayrıldık salondan.

Geçenlerde gördüm. Oyun Atölyesi'nin yeni oyunu. Kim Korkar Hain Kurttan? Ahanda linki: http://www.kimkorkarhainkurttan.com Haluk Bilginer yok, Zerrin Tekindor var yine. Ve süpriz! Tardu Flordun. Ben onu da çok severim. Bu oyunu gördüm direk C.K'ya mesaj attım. O da seviyormuş Tardu'yu. Ekim'de başlayacak oynanmaya. İnşallah ilk gösteriye gideceğiz. Böyle sık sık girip biletler satışa çıkmış mı diye bakıyorum vallaha.

Neyse bu postluk da bu kadar. Hadi hoşça kalın...

P.S. Şimdi baktım da post başlığı yazıyla çok alakasız olmuş. Neyse sonradan oldu bunlar.

28 Temmuz 2013 Pazar

Merhaba.

Uzun zaman oldu galiba yazmayalı. Daha düzgün bir başlık gelmedi şuan aklıma ve Merhaba diyorum ben de.

Aslında bir değişiklik yok. Kaldığım yerden devam ediyorum. İşte şarkım: http://www.youtube.com/watch?v=r-DgkPS9Ids

Sevmediğim işimde 6.ayımı doldurdum. Başlarken 1 ay çalışır çıkarım diye girmiştim. Şimdi ise 6 ayın üstüne 1 yıl daha çalışmam gerek.

Ağabeyim askerlik başvurusunu yaptı. Kısmetse Kasım'da asker. %99 kısa dönem çıkacak. Nisan'da gelir. Ben de Nisan'dan sonraki ilk celpte gitmek için başvurumu yapacağım. Zaten Aralık'ta dolacak tecilim. 4-5 ay falan geri alacağım işte.

1 aydır neredeyse hiçbir arkadaşımla görüşmedim. Haftanın 7 günü sabahtan akşama kadar iş ya da kurstayım. Oruç tutmaya çalışıyorum. Ve sağlam etkiliyor. 

Neyse çok sızlandım. Hiç mi iyi bir şey yok? Var. Aslında beni zorlasa da kursu iyi bir şey olarak görebilirim. SPK Lisansı almayı çok istiyordum. Hala da istiyorum ve bunun için bir şeyler yapıyorum. Tutamam diye düşündüğüm orucumu, zor da olsa tutuyorum. Yani bugüne kadar tuttum. İnşallah kalan kısmını da tutabilirim. Eskisi gibi Atalet ( bu kelimeyi yeni öğrendim desem yeridir. Mümin Sekman'ın Her Şey Seninle Başlar kitabında. ) halinde değilim. Aslında hala o haldeyim ama en azından artık bunun farkındayım ve harekete geçmek için bir şeyler yapıyorum. SPK kursu bundan biri. Diğerlerini ise şimdilik sadece planlıyorum. Ama hepsinden de önemlisi birisiyle tanıştım. Yani yüz yüze tanışmadım ama blogda bir yazımı okuduktan sonra bana bir mail attı birisi. 26 Haziran 2013'te. Hiç kimseye anlatamadığım şeyleri, burada bile yazamadıklarımı ona anlatıyorum. O da her defasında yorumlarını, düşüncelerini, önerilerini paylaşıyor benimle. Aslında onun söylediklerini yapsam daha doğrusu yapabilsem hep olmak istediğim kişi olabilirim. Hep yaşamak istediğim hayatı yaşayabilirim. Ama bir yapabilsem... Sevgili İ.O iyi ki varsın, her şey için çok teşekkür ederim.

Yazmayı bırakmıştım. Çünkü iyi gelmiyordu. Şimdi tekrar başladım sayıyorum kendimi. Umarım yazmak yine bloggerdaki ilk günlerimdeki gibi iyi gelir bana. 

Sevgiler, saygılar...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...