24 Aralık 2011 Cumartesi

İMKB Günleri

En nihayetinde bugün İMKB stajım bitmiş bulunmaktadır. Ama tahmin edebileceğiniz gibi finallerim öncesi bende bitik durumdayım.




10 Aralık günü başladı İMKB maceram. Nerede olduğunu bilmiyordum. İstinye dediler. Gittim baktım İstinye'nin neresinde diye. Tahminlerim yolumun 1 saat 45 dk süreceği yönündeydi. Neyse ki 15 dakikası yürüyüş olmak üzere 75 dk sürdü, evimden İMKB. 10 Aralık Cumartesi günü yeri öğrenmiş oldum. Ve 12 Aralık Pazartesi günü staja başladım. 10 iş günü sürecekti sadece. 26 kişilik bir grupla başladık staja. Yanlış hatırlamıyorsam 7-8 erkektik, gerisi kız. Bu staj süresinde şunu fark ettim. Sanırım girişkenliğimi, iletişim yeteneklerimi kaybediyorum :S Öyle ki 10 gün boyunca beraber olduğumuz 26 kişinin içinde yaklaşık 10 tanesinin ismini bile bilmiyorumdur herhalde. Öyle ki bazı günler İstinye Park'a öğle yemeğine tek başıma gitmişliğim bile oldu. Erkeklerin bir kaçıyla hiç muhabbetim bile olmadı. Bazı kişilerle iyi bir muhabbet kurduğumuzu düşünüyorum, umarım görüşmeye de devam ederiz. Gerçi bugün staj çıkışı bir şeyler yaparız diye düşünmüştük ama öyle bir yağmur vardı ki!!! Arkama bakmadan kaçtım, bir an önce evimde olmak istedim. Ama başıma ne geldi dersiniz? Her zaman yürüdüğüm yolu yürümeyip yağmur var diye otobüse binince ben, trafiği nasıl hesaba katmadıysam, hem fazla zaman kaybettim hem de çileden çıktım. Ee metroya bindim hemen ama bu seferde Mecidiyeköy'den kalkacak otobüsün saatini kaçırdım. Bende Taksime gittim. Oradan binerim diye. Bide ne göreyim? Bineceğim hat bugün iptal! Aksaray-Havalimanı metrosuna kadar başka bir otobüse bindim, trafik felç! Ve her zaman 75 dk süren yolu kaç dakikaya çıkardım? 135!!!

Neyse dönelim başa. İlk günde aslında çok iyi geçmedi. Öğle paydosundan sonra tuvalatte kaldım! Kapıyı kilitledim. Ama açamadım. Kilidin açma usulü benim düşündüğümün tam tersineymiş. Kimse yok mu diye bağırıp kilidi nasıl açacağımın tarifini alıp öyle çıkabildim anca. Bununla da kalmadı çektiklerim. Koca İMKB içinde bilmem kaç müdürlük varken, atana atana hiç istemediğim 3 birimden birine atandım. İdari İşler! Neyse ki çalışanlar çok sıcak kanlı ve yardımsever çıktılar da biraz rahat ettik. Hele Müdür!!! Müdür dediğin böyle olur dedirtti. " Sende böyle bir yönetici olmalısın Sparrow, al sana rol model! " dedirtti resmen. Geçen süreçte bizimle ilgilendiği, vakit ayırdığı ve tecrübelerini paylaşıp tavsiyelerde bulunduğu için kendisine defalarca teşekkürlerimi iletiyorum. Bide bi Nahide Hanım vardı. Sanırım satın alma şefiydi. Ama yanılıyor da olabilirim. Kendisi bugün emekli oldu. Bizimle beraber gitti yani. Master yapıyormuş şu sıralar. Yaş ilerlemiş emeklilik gelmiş ama hala master derdinde. Dedim, " bitirince üniversitelerde öğretim üyeliği yapın " diye. Bunu söyleyen başkaları da olmuş ve kendisiyle dalga geçildiğini düşünüyor. Ama kesinlikle öğretim üyeliği ona çok yakışır. Yönetim Muhasebesi dersi alıp almadığımı sordu. Bende aldığımı söyledim. Benden bir soru çözüp ona anlatmamı istedi. Aslında muhasebeyi çok bilmemem ve sevmememe rağmen, Nahide Hanım'ı kıramadım ve örneklerden yardım alarak soruyu çözmeye çalıştım. Ulan sevince oluyormuş, o soru sınavda çıksa yapamam ama Nahide Hanım'a yarasın diye sorunun %60-70 lık kısmını çözebildim :D ve sonunda noldu? Kendisi bugün telefon numaramı istedi, yapamadığım bir şey olursa sana sorarım diye, bende seve seve verdim tabii ki :)

Eğitimlerden arta kalan zamanlarda boş boş durmaktan biraz fazla sıkıldık. Ama bizim müdürlük bizi çalıştırmadığından bu oldu, bazı müdürlüklerde stajyerler yorgunluktan ölmek üzere idiler. Borsa deyince tabii ki de herkesin aklına ilk olarak Hisse Senedi işlemleri geliyor. Benimde öyle. Sandım ki eğitimler hep bu tarzda geçecek. Pek öyle olmadı. Borsayla ilgili, yönetimiyle ilgili eğitimler falan da oldu. Çalışmak istediğim kurumların başında geliyor İMKB, ama şöyle bir dezavantajları varmış. Sınavı ortak açıyorlarmış. Yani ben İMKB'nin Uzman Yardımcılığı sınavına girip başarılı olsam, mülakatı da geçsem her ne kadar çalışmak istediğim birim Hisse Senetleri Piyasası olsa da yetkililer tarafından İdari İşler, Mali İşler, İnsan Kaynakları vb gibi hiç ilgim olmayan birimlere de atanabilirmişim! Bu çok kötü ya! He bide FinansPark projesi kapsamında Ataşehir'e taşınması gündemdeymiş İMKB'nin. Eğer oraya taşınırsa, Ben 22 yılımı verdiğim Avrupa Yakası'ndan Anadolu Yakası'na geçiş yapmak durumunda kalacağım, eğer İMKB personeli olmak isteğim son bulmazsa. Neyse ki o civarda da yakın arkadaşlarım var. Hatta en yakınlarımdan birisi şuan Kayışdağı'nda oturuyor ama Ataşehir'e taşınacağını, eğer bende oraya gidersem bundan çok memnun olacağını söylüyor :)

Günler böyle giderken stajımın 4. gününde Taksim üzerinden otobüsle evime dönerken otobüste liseden bir arkadaşımı gördüm. Yol boyu lafladık. Zaten aynı mahallede oturuyorduk aynı durakta indik. Azıcık da Larien'in kulaklarını çıtlattık. O zamana kadar hanımefendi ( lafın gelişi hanımefendi diyorum onda ne arar hanımlık efendilik :p ) 1 ayı aşkın süredir beni aramıyor, mesaj atmıyor idi. Anca burada blog üzerinden beni vefasızlıkla suçluyordu sanki kendisi vefa abidesiymiş gibi! Neyse biz onu çekiştirdik falan filan, sonra ben arkadaşımı evine bıraktım döndüm kendi evime giderken yolda kimi göreyim? Tahmin ettiğiniz gibi Larien'i :D Hanımefendiyi (!) özlediğim için sarıldım direk o da beni özlemişmiş. Eve gidince bana mesaj atıp saydıracakmış falan filan he bide yolda birini bana mı benzetmiş ne. Bu kadar mı tesadüf olur arkadaş. O kız birini bana benzetiyor " dur eve gidince ben bu dallamaya ağzımdan geleni sayıyım niye beni aramıyor diye " içinden geçiriyor, ben yolda bir ortak arkadaşımızı görüyorum ve ona " Larien beni ne arıyor ne soruyor inat değil mi arkadaş o aramadan aramıcam " diyorum ve gün bitiminde Larien ile karşılaşıp birbirimize bunları anlatıyoruz :D Tabi o gün Fenerbahçe Ülker'in maçı olduğunu öğrendikten sonra sırf maçı kaçırıyım diye bana dur gitme demesinin etkisiyle maçın ilk 6 dksını kaçırmama sebep olması affedilecek gibi değil! Ama yine de It's good to see her :)

Daha önce de söylediğim gibi 19 Aralık benim doğum günümdü. E 12 Aralık'ta staja başlayınca, direk söyledim " haftaya bugün benim doğum günüm " diye. 19 Aralık Pazartesi İMKB'ye gittiğimde bazı stajyer arkadaşlarım kutladılar sağ olsunlar, ama o günün iki beklenmedik olayını anlatayım. Birinci ve en kazığı akbilimi ve paramın büyük bir kısmını evde unutmam oldu. Kendime doğum günü hediyem. 2.8 TL tutan yola böylelikle 9 TL vermiş oldum. Ee çoğunluğu kız olan bir ekiple İstinye Park'a öğle yemeğine gidince alışveriş yapmak yada bakmak için mağazalara girme ihtimalleri pek iyi gelmedi bana. Ki bunu anlayan biri de bana " d&r'a girebiliriz " dedi. O zamanda ben kendimi kaybediyor büssürü kitap almak için yanıp tutuşuyorum. Bunu söyledim onlara. O yüzden girmeyelim dedim. Ama daha sonra yanımda zaten fazla para olmadığını hatırladım ve d&r'a girmekte bir sakınca görmedim :D İçlerinden biriyle sık yaptık kitap muhabbetini. O bana İskender Pala kitaplarını tavsiye etti ben ona Ahmet Ümit. Ve en sonunda ben İskender Pala'nın Şah Sultan kitabını aldım, en yakın zamanda da Katre-i Matem'i alacağım. O da Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası'nı aldı. Herkese İstanbul Hatırası'nı bir kere daha tavsiye ediyorum.

Günün ikinci önemli olayı ise, eğitim müdürlüğünün bulunduğu binanın güvenlik görevlisinin coşup tüm stajyerlere çikolata, kola, çay, kahve vs vs ısmarlaması oldu :D kralsın be adam :D

Doğum günümü kutlamasını beklediğim ama beklentime cevap alamadığım iki arkadaşım vardı. Biri facebook üzerinden kutlamıştı ama... Meğerse gecenin köründe bana mesaj da atmışta telime akşam 5 sularında geldi mesaj, günahını almışım affetsin. Bir diğeri de akşam 10-11 gibi aradı. Aslında gün içinde arayacağını ama iyi bir gün geçirmediğini bu yüzden arayamadığını söyledi. Ki o arkadaşımı ne zamandır görmüyorum, sanırım biraz fazla özledim onu :S

Bugün stajın son günü diye 2 arkadaşım da öğle yemeği için İstinye Park'a gitmeye karar verdiler. Anam ne görelim? Felaket bir yağmur! Allah'tan servis vardı da servisle gittik. Ama servisi bekleyene kadar soğuktan geberdik, belden aşağısını hissedemez olduk :D

Böyle geldi gitti. Yorgunluk kısmını daha önceki postumda anlatmıştım. Staja başlamadan önce, bir akşam çıkışta Emirgan Korusu'na giderim diye düşünüyordum hep. Ama tek bir gün bile çıkışta oyalanmadım :D Ama doğum günümde en yakın arkadaşlarımdan birisi akşam çıkışıma gelecekti ve beraber koruya gidecektik ama aşırı soğuk buna da engel oldu :S Aşırı yorucu günlerdi. Ama çok fazla iş yaptığımızdan değil. Sabah çok erken kalktığımızdan ve uzun yolculuklar yapmamızdan. Öyle ki ( daha önceki postumda da anlattığım gibi ) yanıma gelip ALES sonucuna benimle beraber bakan arkadaşımın kim olduğunun farkına varmadan, onun yanına gidip " hadi gel Ales sonucuna bak " dedim. O da bana " az önce beraber baktık ya " karşılık verdi. Ki bu arkadaşımla yüksek lisans muhabbeti yaptık bi kaç kere. İkimiz de hangi alanda uzmanlaşmak istediğimiz konusunda kararsızız :S

Neyse ki bitti. Yarın kaça kadar uyurum meçhul :D bir daha ne zaman sakal traşı olurum? Kimse bilmiyor :D Ama ilk finalime 5 gün kaldı ve ben ne bok yicem bilmiyorum :S

Biraz da İMKB günlerinden fotolar paylaşalım :)


imkb kantini





eğitim salonu


meşhur seans salonu :D


işlem ana ekranı


ben alım satım yaparken :p


FENERBAHÇE Sevgisi :)


internet öncesinde emirler böyle alınıp tahtaya kalemle yazılıyormuş!!! çok zor be :S


halka arz tanıtımlarının yapıldığı yerden seans salonuna bakış :)

7 yorum:

DOREMİ dedi ki...

İçaçıcı bir ortam,iş yeri olarak çok sitresli bir ortam..sadece foto yorumum bir ara yazın için uğrayacağım..:))

Sparrow dedi ki...

crazywomanrosemary, bekliyorum yorumlarını :)

Larien dedi ki...

Vay Sparroww, Kimliğini ifşa etmişsin :P ay saydırmış döktürmüş yine bana burda :D ben görmeden konuş arkamdan konuş :P

P.S. vefa abidesiyim tabi hıh

Kibritci Kız dedi ki...

vicdan yaptım geri döndüm sildim :)

o yazar benim yani !

Sparrow dedi ki...

Larien, sen zombi halimi ifşa ettin bende insan halimi koyam dedim :D ayrıca arkandan konuşmadım bunu okuyacağını biliyordum bu yüzden yüzüne karşı konuşmuş gibi oldum :p bu arada uzun zamandır dinlemiyordum dış baskılar yüzünden ama şimdi dünümü bugünümü geleceğimi çaldın bak yine de kızamıyorum canın sağ olsun diyor gülşen :p

P.S. O vefa abideliğin biraz da bize karşı kendini göstersene ya!

Kibritçi, tipsiz mipsiz olabilir ama sağlam bi eğitim almış ii de bi işi var onun yerinde olmak isterdim :D ayrıca neyin vicdanını yapıyon salla gitsin Allah'ın tipsizi, bize yüksekten bakıyordu o kim lan? Acıdım da adama gel bi foto çekinelim dedim işlem salonuna bizi o soktu ama kimse orada yüzüne bakmadı gibi bişey oh olsun ona dallama nolcak! bak ben vicdan yapıyor muyum :p

zeynep dedi ki...

resimleri görünce broker olarak çalıştığım günleri hatırladım .

Sparrow dedi ki...

Zeynep, emekli mi oldun yoksa artık brokerlık mı yapmıyorsun?

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...