11 Ağustos 2011 Perşembe

Olamaz mı?? Olur inşallah!!!

Merkez Bankası'ndaki 5 günlük stajımın ardından Ekom'a geri dönüş yaptım. Ama burada Merkez Bankası'nda olduğu gibi zevkli günler geçirmiyorum. Bu sebepten ötürü de stajımın haftada 3 güne düşürülmesini talep ettim. Saolsunlar kabul ettiler. İlk günden beri herkesin bana yaklaşımı çok olumlu. Aslında bu durum beni çok mutlu ediyor ama sonuçta Muhasebecilik uzun vadede düşünmediğim bir meslek ( eğer Merkez Bankası'na girersem orada Muhasebeci bile olurum orası ayrı ) olduğundan Ekom'da geçirdiğim günler sadece zamanı değerlendirmek, boş vaktimi doldurmaktan başka bir şey değil. Gerçi öğrenmeyi istediğim bir programı ( SAP ) az buçuk da olsa öğretiyorlar buda benim Ekom'da sonuna kadar kalmamı sağlayan faktörlerden biri.

Aklım Merkez Bankası'nda kaldı bi kere. Askerlik şartı aramayan bir kurum, yüksek lisans yada MBA yapmak için yurt dışına gitmek isteyenlere, gidecekleri ülkenin en iyi 40-50 okulu arasından bir okul seçmeleri şartıyla hem referans olan, hem burs veren, hemde çalışması devam ediyormuş gibi maaşını ödemeye devam eden bir kurum! ( bu iyilikleri karşılığında istedikleri tek şey yurt dışından döndükten sonra orada geçirdikleri sürenin iki katı süreyle bankada çalışmaya devam etmeleri ) Şubelerde çalışanlar için kontenjan az olduğundan yurt dışı şansları daha azmış ama idare merkezinde çalışanlar bu konuda çok şanslılarmış bize anlatılanlara göre. Aslında bende idare merkezinde çalışmayı şubede çalışmaktan daha çok istiyorum. Ama idare merkezi Ankara'da ve ben Türkiye sınırlarındayken İstanbul dışında bir yerde ikamet edebilir miyim bilmiyorum. Hadi diyelim ki ayrı kaldım İstanbul'dan ama idare merkezine personel alımlarında yaptıkları sınavları görünce dedim "tamam unut sen bu işi." :( Abi bu kadar mı kazık olur sınavlar. Benim o sınavları vermem için bir 4 sene başa dönüp İktisatı, Bankacılığı yaşam biçimi haline getirmem lazım. Bunlarla yatıp bunlarla kalkmam lazım. Zor, çok zor :( Ama ama olamaz mı??? Hayatta imkansız diye bir şeyin olmadığına inananlardanım. Ama burada da şöyle bir sorunum çıkıyor: Aslında çok sabırlı biri olmama rağmen kişisel gelişim, kariyer gibi konularda çok fazla bekleyebileceğimi zannetmiyorum bu konuya sabrım işlemiyor malesef :( Ama her şeye rağmen ben Ankara'da Merkez Bankası İdare Merkezi'ne giremez miyim? Girebilirim! ( Ve sanırım İnşallah girerim )

Neyse bu gelecek konularını bir kenara bırakalım. Az önce uzun zamandır görmediğim bir kişinin yeni bir fotoğrafını gördüm. Önemli bir geceden bir karedir herhalde diye düşündüm ama yalnızdı fotoğrafta. Üzerinde şık bir elbise vardı. Özlediğimi sanma dostum ama hala kabullenemediğim ve merak ettiğim bazı şeyler var. Bazen "sor gitsin" diyorum bazen de "boşver be sorsan ne değişecek! Sanki özledin kızı? Sanki görmek istiyorsun da merak ediyorsun? " diyorum. Ama şuanda da onunla en sık dinlediğimiz ve en çok sevdiğimiz şarkıyı çalıyorum! Aferin bana! " Let me help you " diye başladı " Unless i knew you, what would i do? " diye devam etti. Nasıl bitirdiğini ne sen sor ne ben söyleyeyim! Neyse en son konuşmamızda " hiç olmadığım kadar huzurluyum " demişti. Bende onun adına sevinmiştim. Umarım bu huzuru hiç bozulmadan böyle devam eder. 

Ben en iyisi biraz film izleyeyim. Arkadaşlarım " Brokeback Mountain " diye bir film tavsiye ettiler. İndirdim bilmem ne kadar zaman önce filmi. Şimdi benim için film izleme zamanı.


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...