Kimse kimseye güllük gülistanlık bir yaşam olabileceğinin garantisini vermemiştir herhalde. Herkesin hayatında dönem dönem zorluklar sıkıntılar olabilir. Olacaktır da ve aslında olmalıdır da. Bu konuda en yakın arkadaşlarımdan birinin sık sık dile getirdiği bir söz çok hoşuma gider: ( bilmiyorum sözün patenti ona mı ait yoksa o da birinden mi duydu yada bir yerde mi okudu ama ben ilk ve tek ondan duydum )
" Acılı bir hayatla acısız bir hayat arasında seçim yapma şansı sunulsa, hiç düşünmeden acılı hayatı seçerim. Hiçbir zorlukta pes etmedim, pes etmenin ne demek olduğunu henüz öğrenmedim. "
" Dayanamıyorum artık / kaldıramıyorum bu kadar yükü / neden ben? / yeter artık bıktım yaşamak istemiyorum vs vs " bu gibi lafları sık duyardım ve ne yalan söyleyeyim bir zamanlar bende " yeter artık dayanamıyorum " demiştim. Ne büyük ne yanlış bir laf etmişim! Ne yaşamıştım ki dayanılamayacak? Hiçbir şey. Evet dayanılamayacak bir şey yaşamamıştım. Ama insanlar büyük bir derti olduğunda ve özellikle onunla nasıl başa çıkabileceklerini bilmediğinde bu gibi büyük laflar ederler ( bir zamanlar benimde ettiğim gibi ) ama aslında hiçbir zorluk insan beyninin ve direncinin üstünden gelemeyeceği türden değildir ve her şeyden önce unutmamak gerekir ki Allah'tan ümit kesilmez. Eminim herkesin sıkıntılı anlarında sığındığı hayalleri vardır. Bugün katıldığım bir ödül töreninde yaratıcı girişimcilik adına ödül kazanan bir kadın ( hayallerinin peşinden koşmak için büyüdüğü, lise ve üniversite eğitimini aldığı, iş hayatına atılıp düzenini kurduğu Kanada'yı ve bütün bunları bırakıp Türkiye'ye kesin dönüş yapan bir Türk Girişimci ) " hayallerinize inanın " diyerek aslında sadece tek bir hayalin bile yaşama amacı olmayı, ve gerçekleştiğinde ebedi mutluluk vermeye yeteceğini bir kez daha anlamamı sağladı. Aynı yarışmada birincilik ödülü kazanan bir iş adamı ise " bir hayal kurun sonra ona aşık olun ve sonra aşık olduğunuz hayalin peşinden koşun " diyerek kendi başarısının sırrının bu kadar kolay olduğunu dile getirdi.
İnsanlar kaldırabileceği yükten fazlasını kaldıracak ki bir işe yaradığını anlasın, yoksa her gün pazarlardan kilo kilo zerzevat taşınıyor zaten.
Bir arkadaşım yaklaşık 4 ay önce aldığı çelişkili bir haberden sonra bunalıma girmeye başlamıştı. Günler geçtikçe daha çok yıprandığını dile getirdi. Hayatında büyük değişiklikler yaptı. Bir gün her şeyden pes ettiğini sadece uyumak istediğini söyledi. Hayatından bazı insanları ( o insanları hayal kırıklığına uğratmak pahasına ) çıkardı. Yaşam tarzını değiştirdi belkide, belkide 4 ay boyunca hiç gülmedi ve eminim güzel günlerin geleceğine inancı çok azdı yada hiç yoktu ( hiç yoktu aksi takdirde ona güzel günler gelecek diyeni hayatından çıkarmazdı herhalde ). Bu arkadaşımla 2 gün önce konuştum. 4 ay önce aldıkları çelişkili haberden kesin sonucun çıktığını ve korkmaları gereken bir şey olmadığını yani mutlu sonla bu sıkıntının bittiğini söyledi, çok şükür. Benimde çok dua ettiğim bir şeydi dualarımızı kabul ettiğin için şükürler olsun Rabb'im.
Peki n'oldu arkadaşm??? Ne diye çevrendekileri kırdın, üzdün bazılarını hayatından çıkardın? Sana bu günlerinin geleceğini, gelmesinin imkansız olmadığını söylediler diye onları hayatından çıkarman şart mıydı?
Hayat bir armağan, tadına varın. Yaşam bir mucize, keşfedin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder